Afet sonrası toparlanma sürecinde yaşanan olumsuz etkileri
kadın liderliğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini merkeze
alarak fırsata dönüştürmeyi hedefleyen bir inisiyatiftir.
Mor Merdiven Ağı, kadın liderliği hususunda küresel
düzeyde etkili politika yapım süreçlerini inceleyerek
toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin yerele entegre
olmasına destek sağlar ve eşitsizliğin önlenmesine katkıda
bulunmayı amaçlar.
Mor Merdiven Ağı; kadınların eşit ve adil biçimde yer aldığı bir dünya için, toplumsal cinsiyet eşitliği temelli liderlik modelleri geliştirir. Yerel yönetimlerden uluslararası platformlara kadar, her düzeyde eşit katılımı savunur.
Kadın liderliği perspektifiyle, çoklu kriz dönemlerinde yerel toplulukların direnç kapasitesini artırmayı amaçlıyoruz. Yerel eşitlik politikalarının yaygınlaşması için veri, eğitim ve savunu temelli çalışmalar yürütüyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alarak herkesin insan haklarına eşit erişimini savunur; kadınların karar alma süreçlerine aktif katılımını destekler. Kriz anlarında kadınlar arası dayanışmayı güçlendirir, bilgiye erişimi kolaylaştıran dijital çözümlerle toplumsal direnç kapasitesini artırmayı hedefler.
Toplumsal cinsiyet rolleri afet anlarında ve sonrasında daha da keskinleşir. Mor Merdiven Ağı olarak, afet sonrası kadınların temel hizmetlere erişimde yaşadıkları zorlukların aşılması için “sorunu yaşayanın çözümde yer alması” ilkesini benimsiyoruz.
Kadınların afet yönetiminde yalnızca alıcı değil, etkin özne olmasını savunuyoruz.
Afet politikaları yalnızca mühendislik ve teknik altyapıdan ibaret değildir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmeyen yaklaşımlar, en kırılgan grupların daha da dışlanmasına neden olur.
Özellikle kriz anlarında kadınların ihtiyaçlarının görmezden gelinmesine neden olur.
Kadın liderlerin etkili kriz yönetimi, eşitlik temelli politika setlerinin gücünü ortaya koymuştur.
Kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer aldığı durumlarda daha kalıcı çözümler üretildiğini gösteriyor.
Mor Merdiven, Birleşmiş Milletler’in “Kimseyi Geride Bırakma” ilkesiyle belirlediği 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle destekler. Eşitlik, kapsayıcılık ve dayanışma ilkeleri doğrultusunda, özellikle afet gibi çoklu kriz dönemlerinde kadınların liderliğinde dönüşümü mümkün kılmak için çalışıyoruz.
